top of page
Yazarın fotoğrafıZerrin İrem Akbay

Yeis Sensura Röportajı 

Yeis Sensura, yani Mehmet Çetin kimdir? Bize biraz kendinden bahseder misiniz?

Müzisyendir, psikologdur, insandır.


Çok yönlüsün, psikolog ve rapçi kimliğinin yanı sıra prodüktörsün de. Hepsine nasıl yetişiyorsun? Nasıl bir yol izliyorsun?

Ne kadar yetişebiliyorum emin değilim ama hayatıma yakından şahit olanlar

“seninki iş değil, bir şeye odaklanmalısın” diyorlar. Yıllardır yaptığım şeyi en iyi

şekilde yapma takıntımla bir şekilde her şeye zaman ayırabiliyorum. Bir gün

Yeis olarak uyanıyorum, bir gün psikolog…


Hayatımda aldığım en iyi kararlardan bir tanesi.


6 yıl boyunca ihmal ve istismara uğramış̧ çocuklarla devlet bünyesinde çalışıp istifa ettin. Neden istifa ettin? Nasıl başladı niye bitti? Bu süreci bize anlatır mısın?

Hacettepe Üniversitesi mezunu olduğumdan mesleğimi yapmamak aldığım zorlu eğitime hareket gibi hissetmiştim. Ama bu mesleği yapmanın çok farklı yolları var… Ben eski adıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalıştım 6 yıl.

Üzülerek söylüyorum ki çok fazla siyasi şeyler gördüm. Reşit olmayan bir kızın,

uğradığı tecavüz vakasına “bu ay sonuna kadar kaç dosya yaptın?” diye soran

müdürlerle uğraşmaktan çok yorulmuştum. Hepsi öyle değildi tabi ama işte çoğunluğu böyleydi… İnsanlara tek tek dokunmam yerine yeteneğim ölçüsünde daha büyük kitlelere hitap etmeliyim fikri, devlet memurluğundan istifa etmeme sebebiyet verdi. Hayatımda aldığım en iyi kararlardan bir tanesi.


Peki müzik yapmaya nasıl karar verdin?

Edebiyata çok tutkuluydum. Lisedeyken bu alanda birkaç ödül falan almıştım. Bazı edebiyat öğretmenlerim sıra dışı bir yeteneğimin olduğunu bana inandırdı. Ama sorun şu ki kimse kitap okumuyordu. E ben de o zamanlar Türkiye’de nerdeyse hiç duyulmamış olan rap müziği seviyordum. Çocukluk hayallerimi birleştirdim.


Yaptığın müzik türü tam olarak ne? Kendini hangi tarza yakın buluyorsun?

Zor soru. Çünkü prodüktör olarak hemen hemen her türlü beati yapıyorum

sanatçılara nerdeyse… Kendi rapçiliğime gelirsek en çok dinlenen şarkılarım duygusal olmasına rağmen, protest albümlerim var, reggae şarkılarım bile var.


Kimleri dinlersin? Kendini en sıkışmış hissettiğin zamanda ve en keyifli olduğun o

anda dinlediğin şarkılar hangileri?

Arabesk ve tecno hariç her türü dinlerim. Arabada gece yolculuğu yapıyorsam house, deep house dinlemeyi seviyorum mesela, bazen ev işi yaparken kulaklığımda eski underground türkçe rap şarkıları çalar ve avazım çıktığı kadar onlara eşlik eder, bağırırım. Görsel bir iş yapıyorsam lo-fi dinlerim. “Keşke kendi müzik üretiyorken başkalarının müziklerini dinleyebiliyor olsak…” dediğimi hatırlıyorum.


Psikolog kimliğinden yararlanarak yazdığın şarkılar var, hatta bir konserinde de bundan bahsetmiştin. Konuyu biraz açar mısın?

Psikoloji biliminin eğitimini aldım sonuçta ve şarkılarda da bunu bilinçli olarak

kullanmaya çalışıyorum kendi çapımda. Bazen insanların bilmesinin onlara yarar

sağlamayacağı kendimi tatmin edişlerim bile oluyor. O konserde bahsettiğim de ona benzer bir şeydi. Ben hüzünlendiğim bir şarkıyı eğlenceli bir şekilde söyleyerek

dinleyicilerimi neşelendirdiğimden bahsetmiştim. Ve bir çok kişi şarkıyı hiç öyle düşünmediğine yönelik mesajlar attı bana mesela.


İkonik bir görünüme sahipsin. Rastalı saçların, güler yüzünle, günümüz psikologlarının takındığı yüz ifadesi ve görünüşten tamamen farklı bir tarza sahipsin. Benim açımdan, bunun çok gerçekçi ve samimi olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bu konuyla alakalı sana gelen tepkiler ve yorumlar nasıl?

İnsanların fiziksel görünümümle ilgili değerlendirmelerini o kadar önemsemiyorum aslında. Bunu küstahlık olarak algılanmasını istemem. Sempati de duymalarını istemem, antipati de… En büyük arzum anlaşılmak benim.


“Dokunmam Farklı Tene” şarkın günümüzde hala ilgiyle ve geçmişe özlemle dinlenenler arasında. Ülkemizde hızla değişen müzik tarzlarını, müzik piyasasını nasıl

değerlendiriyorsun?

Mafya babaları daha önce hiç duymadığını müzisyenleri projelendirip para aklıyorlar ve gerçek sanatçılar vitrinde yer alamıyor ne yazık ki. Yıllar sonra anlayacaksınız…

Sevdiğiniz sanatçılar varsa onlara sahip çıkın. İçeriklerini beğenin, konserlerine gidin.

Yoksa onlar da sanatını onlar gibi yapacaklar ya da pes edip kenara çekilecekler.


İstanbul’dan yakın zaman önce Antalya’ya taşındın. Seni İstanbul’dan uzaklaştıran şey ne oldu?

Kaos. Çevremde mutsuz insan görmek istemiyorum. Orta ve düşük gelire sahip

insanların istanbul’da mutsuz olmaları için o kadar sebepleri var ki… Artık tüm işler

online dönüyor. Hem Atatürk bile Antalya’ya dünyanın en güzel şehri demiş :)


Bu arada bana kızmazsan ben psikolog kimliğinden sonra rapçi kimliğinle tanıştım :) Merak ediyorum senin kendini en iyi hissettiğin alanın hangisi ve neden?

Psikolog olmam bir meslek aslında, tıpkı müzisyen olmam gibi. Ama “Yeis

Sensura” olarak, bana hayatta yeni bir karakter açma şansı verilmiş gibi

hissediyorum. Umarım mezar taşıma Yeis Sensura yazmayı ihmal etmezler :).


Son olarak, yakında olacak başka projelerin neler?

Bu yıl bolca konser yaptık. Yeni şarkılar üretiyorum. Yeni beatler yapıyorum. Psk. Mehmet Çetin olarak da hayata geçmeyi bekleyen yepyeni içerik fikirlerim var. Dünyayı değiştireceğimi iddia etmiyorum, ama iz bırakmaya devam ediyor olacağım.


Müzisyen, Psikolog

YEİS SENSURA @yeissensura

Mehmet ÇETİN @psk.mehmetcetin


Comments


ZİA ONLINE -PNG.png

Tüm hakları saklıdır © 2021 ZİA ONLINE

  • Facebook
  • LinkedIn
  • Instagram
  • X
bottom of page