Röportaj: Mandala Akademi Kurucusu Gülben Aykaç
- Zerrin İrem Akbay
- 31 Eki 2024
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 12 Kas 2024
Mandala Akademi Kurucusu Gülben Aykaç’a mandala hakkında merak edilenleri sorduk ZİA ONLINE okurları için yanıtladı.
Merhabalar Gülben Hanım öncelikle bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
10.12.1968 yılında İstanbul’da doğdum. Turizm-Otelcilik ve İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisini bitirdikten sonra Profesyonel iş hayatına AIG –American International Group- bünyesinde ALICO'da başladım. 17 yıl ALICO İstanbul, Mısır, Fas, Kuala Lumpur, New York ve Paris’de şirket bünyesinde satış teşkilatında çalışarak çeşitli eğitimler aldım ve satış teşkilatının geliştirilmesi üzerine uzmanlaştım, kariyerimi, eğitim danışmanlığı, hayat sigortası finansal danışmanlık ve kişiler arası iletişim, çözüm üretme ve kota, hedef, planlama üzerine yaptım. Bu süre zarfında uluslararası birçok eğitime katılma imkanı buldum. ALICO dan sonra Barclay’s Bank ve ATNS “Agence Turc de Nettoyage et de Sécurite” adlı Fransız şirketinde çalıştım. İş hayatım sırasında evlendim ve hayatımın en güzel hediyesi olan ikiz oğullarımın dünyaya gelmesi ile kurumsal hayatı sonlandırdım. Ama uluslararası kurumsal yapıların içinde çalışmak, hayatımdaki en büyük okul oldu.
Mandala yolculuğunuz nasıl başladı?
Tamamıyla kurumsal iş hayatındaki stresi minumuma indirmek amacıyla çıktığım yolculukta aldığım birçok eğitim, beni Mandala’ya taşıdı. İlk buluşmam 1996 yılında tapınaklar adası diye bilinen Endonezya’nın Java bölgesindeki Borobudur tapınağında oldu. Daha sonra Londra’da yaşayan Psychic Artworks – June Elleni Laine'in Mandala atölye çalışmalarına girdim ve bu bilgiyi Batı tıbbına psikanalizde bir yöntem olarak geçiren Analitik Psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung'un kullanım metodu ile Paris'te (1998 – 2001) yaşadığım dönem geliştirdim. Mandala’nın hayatımda bir dönüm noktası oluşturması sebebiyle 2008 yılında kurduğum Mandala Kişisel Gelişim Eğitim Danışmanlık ve Mandala Akademi adı altında resmileştirdim.
Peki mandala nedir?
Mandala, Sanskritçe bir kelimedir. Sanskritçe ilk ruhani dildir daha yazının olmadığı dönemlerde insanlar iki şey ile anlaşırlarmış “Ses ve Sembol”, İlk insanlık etrafı algılamaya başladığı zamanlarda görünmeyeni de görünür kılmak için dairesel formlarda desenler çizerlermiş. Bu çizimler 40.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Mağara duvarlarında bulunan Mandala çizimleri insanların hayatlarında dileklerinin ve arzularının gerçekleşmesi için yaptıkları manyetik çekim gücü olduğuna inanılan desenlerdir. Göz bebeği nasıl bir görme merkezimizi oluşturuyorsa arkası içimizdeki sonsuzluğa uzanır, baktığımız yer ise dış dünyayı gösterir. Kişinin isteğini görünür kılar. Başka bir deyişle “Manda, Enerji ve öz – La, Kap” anlamına gelir. Kısacası Mandala’ya, “Enerjiyi tutan kap” diyebiliriz. Mananın, madde olmuş halidir. Bir başka deyişle, hem daire hem de merkez anlamına gelir ve aslında etrafımızdaki görünen dünya ile zihinlerimizdeki, vücutlarımızdaki derin görünmeyen dünyayı temsil ederken, görünen dünya ile görünmeyen dünya arasında bir bağlantı kuran genellikle daire şeklinde olan kutsal bir alandır. Mandala sizinle ve etrafınızdaki dünyayla ilgili derin doğruyu ortaya çıkarır. Evrensel işleyişin sanatsal tasviridir, kainattaki tüm döngülerin temsili bir varoluş teorisinin gözle görülür hali ve sözsüz anlatımıdır, hayat ile uyum ve ahenk haline geçmemize yardımcı olur. Sistemin kusursuz bir şekilde işleyişini algılamamıza sebep olurken dengede kalmamız gerektiğini hatırlatır.
Kurucusu olduğunuz Mandala Akademi bünyesinde ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyor?
Mandala Akademi bünyesinde felsefesine bağlı eğitimler veriyorum, Çalışma hayatım boyunca yılların deneyimleri var ve aldığım eğitimlerin yurt dışında ilk kaynaklardan olması bugün bu eğitimlerin YÖK tezlerinde kaynak olmasına olanak sağladı. Mandala Akademi Eğitimleri uluslararası akreditasyona sahip olan sertifika programları olan alanındaki tek yetkili kurumdur. Eğitimlerimde, kişinin yaşadığı karmaşayı ve kendine koyduğu blokajları çözebilme potansiyelinin kendi elinde olduğunu gösteriyorum, anahtar olarak da mandala yöntemini kullanıyorum ve nasıl kullanması gerektiğini öğretiyorum. Aynı Analitik Psikanalizin kurucusu Carl Gustav Jung’un kendine ve hastalarına uyguladığı sıralama ile. Bir öğretiyi aktarmadan önce kendi üzerimizde deneyimlemeliyiz çünkü bu uygulamalı bir terapi yöntemi. Bire bir seans şeklinde veya tercihe göre gruplandırarak da çalışmalara katılabiliyorsunuz. Bu yöntem, anahtar bir yöntem herkesin rahatlıkla kullanabileceği kendi kendinin doktoru olmayı öğreten bir yöntem. Bu yöntem ile korku, kaygı, endişe kalıplarının tespiti ve bunların giderilmesi amaçlı eğitim çalışmaları yapılıyor. Okullar, kurumlar, YÖK tez linkleri için olan proje eğitimleri veriyorum.
"Mandalalar da devamlı değişen duygularımızın kağıt üzerine renkler ve şekillerle aktarımıdır o yüzden ortaya çıkan örüntüleri olduğu gibi kabul etmemiz kendi gerçekliğimizi kabul etmemize yardımcı olacaktır sadece Mandala yaratımları sırasında duygularımızı anlayabiliriz, sabır, beğenme, sabırsızlık hali, sıkılma gibi."
Mandala yaparken kullanılan şekil ve sembollerin anlamları neler?
Birebir bunları anlamlandırmak çok doğru değildir. Mandalalar kişilerin yüzleri gibidir kimse kimseye nasıl benzemiyorsa yaratılan Mandalalar da devamlı değişen duygularımızın kağıt üzerine renkler ve şekillerle aktarımıdır o yüzden ortaya çıkan örüntüleri olduğu gibi kabul etmemiz kendi gerçekliğimizi kabul etmemize yardımcı olacaktır sadece Mandala yaratımları sırasında duygularımızı anlayabiliriz, sabır, beğenme, sabırsızlık hali, sıkılma gibi. Bunun dışında Mandala yaratımlarındaki sonsuza kadar iç içe giden 3 temel şekil sembol vardır. Bu konu çok derindir tamamı tek başına bir ders niteliğindedir. Size başlık olarak temel prensipten bahsedeyim. Pek çok eski kültürde, bazı geometrik şekiller kutsal kabul edilmektedir. Şekillerle oluşan kalıplara günümüzde, örüntü diyoruz bazı özel anlamlara sahip olduğuna inanılmaktadır. Köklerini antik çağlardan alan bu düşünce günümüzde de Kutsal Geometri (Sacred Geometry) olarak biliniyor. İnsanlar daha yazının olmadığı dönemlerde, Ses ve Sembol ile iletişim kurarlarmış,
örneğin;
Dairenin geometrik şekiller arasında en temel şekil olduğu söylenir ve tüm sembollerin en kutsalıdır. Eski çağlarda güneşin sembolizmi olan dairenin ezoterik açılımı yapıldığında; İlahi kaynak ortaya çıkar, sonu veya başı yoktur, yuvarlak hali ile en kusursuz şekillerden biridir. Sonu ve başı olmadığı için sürekli devri-daim yapar. Dairenin içi boştur ama o boşluk istenilen şeyle doldurulabilir, böylelikle dairenin “kapsama” anlamı da vuku bulmuş olur.
Üçgen, tezahürü, aydınlanmayı, vahiy ve daha yüksek bir perspektifi temsil eder. Genellikle daha yüksek bir varoluş durumuna yol açan büyüme döngülerini belirtmek için kullanılır. Sanatsal olarak üçgen, zıtların uyumuyla beslenen yaratıcı gücü temsil eder.
Kare; Yeryüzünün temsilidir, Dünyanın dört bir köşesi deriz. Dört köşe de dört ana yönü; Kuzey, güney, doğu ve batı’yı simgeler ayrıca dört mevsim, dört antik çağ, dört melek, dört element de kare sembolüyle temsil edilir.
Peki mandala çizerken kullandığınız özel bir teknik ya da yöntem var mı? Mesela kişiye özel bir mandala tasarlamak mümkün mü?
Kişiye özel onun iradesine, niyetine girmeden genel bir tasvir ile sevgi şefkat ve şifa niyetiyle Mandalalar çizilebilir.
Mandalanın ne gibi faydaları var?
Mandalalar manyetik çekim gücü olduğuna inanılan tılsımlardır, tohumun, çekirdeğin sembolüdür. Doğadaki her meyve kendi çekirdeğinden, kendi tohumundan gelişir, büyür. İşte, Mandala bu oluşumun kendisidir. İçinde, hareketi başlatan enerjiyi barındırır.
Mandalanın tıbba destek olarak da kullanıldığını biliyoruz. Siz mandala yapmanın zihinsel ve duygusal sağlık üzerindeki etkileri hakkında neler söylemek istersiniz?
Ben 1998 yılında Paris’te yaşadığım dönem, merkezi yine Paris’te bulunan Fransız Analitik Psikoloji Derneği'nde psikanaliz eğitimi alma şansına sahip oldum. Bu kuruluş, Uluslararası Analitik Psikoloji Derneğinin Fransız kurucu topluluğudur kısacası Jung Psikanaliz topluluğu da diyebiliriz. (SFPA) Société Française de Psychologie Analytique - Institut C.G.Jung. Bu kuruluş, Mandala yöntemini, klinik uygulamalarında ve teorik yaklaşımlarında Jung’un çalışmalarında kullandığı şekliyle hastalar üzerinde uyguluyordu. Tüm rüya çalışmaları, sembol dilleri, kelime çağrışım yöntemleri ve Mandala yaratımları hastalarda ve danışanlarda çok başarılı sonuçlar ortaya çıkartıyordu. Bende bu işe başladığım dönem kendime bir hedef koydum. Mandala yöntemini Türkiye de aynı şekilde Jung’un çalışmalarında kullandığı gibi tıp fakültelerince ders kapsamına sokma niyetine girdim. Bu süreç Pandemi ile gelişti ve çok değerli doktor ve akademisyenlerle bu bayrağı elden ele taşıma fırsatı doğurdu halen de devam etmekte. Hemodiyaliz hastalarından tutunda, gebelikte kan şekerine kadar ergenler üzerinde kanser hastalarında, çocuk kanser hastalarında her alanda bu yöntem çok değerli klinik çalışmalarda kullanılıyor ve YÖK tez linklerinde uzman görüşü onayımdan geçiyor. Çünkü Mandala sadece hobisel bir aktivite değil çok çok daha fazlası bunu bildikçe ve yaşadıkça yaşatma ve öğretme arzum daha fazlalaşıyor. Mandala yönteminin hak ettiği yer çok daha fazlası.
Gelecek planlarınızda neler var?
Bende kendimi bu konuda yeniliyorum ve eğitimlerime koyduğum yeni bilgilerin, derlemelerin videolarını çekip daha geniş kitlelere yaymayı düşünüyorum. İnternet üzerinden bir eğitim serisi hazırlamayı düşünüyorum bazen kendi nefesimin ve bedenimin ulaşamadığı alanlara eğitimlerimi ulaştırmak ve daha büyük kitlelere ulaşıp bu pratik ama çok güçlü yöntemden yayılan sevgi ve neşe enerjisinin çoğalmasına liderlik etmek istiyorum. Bir de hayalim her yıl geleneksel hale getirmek istediğim bir Mandala Festivali var, içinde uygulamalı terapilerin, sanatsal etkinliklerin olacağı her yıl katılımcıların çoğalacağı bütün dünya ülkelerine yayılacağı bir festival zinciri oluşturmak niyetindeyim.
Eklemek istedikleriniz,
Herkesin içinde harekete geçmeyi bekleyen bir tohum var. Buna ben kullanılmayan bir araba diyorum sadece marşa basmak gerekli. “Evren hareketi alkışlar” diye bir söz vardır çok severim ve çok da kullanırım. Mandala kendi içinde barındırdığı evrensel enerji ile içimizde bekleyen ya da uyuyan tohumu uyandırıyor ve canlanmasını, yaşamın içinde neşeyle, mutlulukla, sağlıklı bir zihin ve beden ile dengeli bir uyuma geçmemizi sağlıyor. Tezahür hali Mandala yönteminin içindeki kabul ile zaten devreye giriyor, oluyor.
Bana bu alanı açtığınız için çok çok teşekkür ederim.
Sevgiler,
Gülben
Photo credit: @gulbenaykacc
Comments