Betül Akyazı, öncelikle seni tanımak isteriz. Bize kendinden ve Beesdesigner’dan biraz bahseder misin?
6 Şubat 1991 doğumluyum. Eskişehirliyim. Eğitim kısmında öncelikle Dumlupınar Üniversitesi GSMY Mimari Restorasyon, sonrasında da Marmara Üniversitesi GSF İç Mimarlık okudum, iş hayatı kısmında Kütahya, İstanbul, Bodrum’da çeşitli şirketlerle iç mimar, restoratör olarak çalıştım. Aynı zamanda çeşitli yerlerde freelance proje çizimleri, tasarımlar yaptım. 2023 Aralık sonunda da kendi markama ait şirketimi kurdum. 2024 yılına Beesdesigner’la başladım diyebiliriz. Beesdesigner Mimarlık Tasarım aslında birçok alanda hizmet veren bir oluşum. Proje tasarımı çizimi yanı sıra mermerle ilgili her türlü mimarlık, inşaat, tasarım alanında yer alıyoruz. Mermer döşeme, kaplama, merdiven, şömine yapımı gibi teknik alanda da yer alıyoruz. Mermer şömineleri mutlaka görmüşsünüzdür. Aynı zamanda mermer dahil doğal taştan tasarladığımız pek çok dekoratif ve mutfak ürünlerimizin satışını Trendyol ve Hipicon uygulamalarından sürdürüyoruz. Şahsi olarak ben de bir çok farklı iş yaptığım için tüm işlerimi bir araya toparlamak istedim aslında. Modellik, sanat, fotoğrafçılık, mekan tasarımı, mekan projelendirme, mobilya ve dekoratif ürün tasarımı ve satışı, dekorasyon, çeşitli blog yazıları gibi bir çok alanda Beesdesigner olarak faaliyet gösteriyoruz şu anda.
Tasarım senin için ne ifade ediyor?
‘’ Yaşadığımız her türlü etkiyle bir tasarım yaratıyoruz, tasarladığımız her şey de aslında bizi yaratıyor.’’ Bu tanım benim tasarım ifadem diyebilirim.”
Tasarım aslında bir yansıma benim için. Deneyimlediğimiz her türlü olgunun kendi içimizde oluşturduğu her türlü durumun, sonucun dışarıya yansıması diyebilirim. Hissettiğimiz duyguların yansıması mesela ya da gördüğümüz bir görüntünün yarattığı etkinin yansıması. Tasarımla ilgili şu olguyu çok seviyorum ve tasarımı bu şekilde tanımlıyorum aslında bir kimlik çeşidi diyebilirim. Herkes bir tasarımcı aslında, her gün ne giyeceğimizi tasarlıyoruz, nasıl konuşacağımızı tasarlıyoruz, nasıl çalıştığımız nasıl yaşadığımız aslında hepimiz kendi hayatımızı sürekli olarak tasarlıyoruz.
Bir mekanı tasarlayacağın zaman projeye nereden başlarsın?
Proje aşaması aslında öncelikle müşterinin mekanı hangi amaçla kullanacağını öğrenmekle başlıyor benim için. Ev mi tasarlıyorum veya bir mağaza mı tasarlıyorum. Önceliğim mekanın tamamlanmış hali ile ilgili yeterli verileri toplamak diyebiliriz aslında. İlgili mekanın formunu, renklerini, kullanım alanlarını, mekan sirkülasyonunu ve birçok detayını aslında mekanın ne için tasarlanacağı, hangi amaçla oluşturulacağı bilgileri kapsamında işliyorum, Bu yüzden de mekan kimliğini tam olarak anlamak çok önemli. Şekillenme sürecinde, amaç doğrultusunda birçok tasarım mekana uygulanabiliyor. Görüşme ve proje amacı hakkında yeterince bilgi edindikten sonraki kısım ilgili mekanın kimlik ve işlev araştırması, fotoğraf çekimleri, rölöve çalışmaları olarak devam ediyor.
Mekan tasarımında vazgeçilmezlerin neler? Proje ve uygulamalarında imzan nedir mesela?
Ben daha soft renkler ve daha sade tasarımlar yapmayı tercih ediyorum her zaman. Böylelikle sonrasında oluşturulabilecek konsepte de uyum sağlayabiliyor. Dekoratif ürünler, renkler, çeşitli formlardaki mobilyalar bunların hepsini kaldırabilecek renkleri ve formları baz alarak çalışmayı seviyorum. Daha doğadan malzemeler ve daha doğadan renkler ve ürünler kullanmayı seviyorum. Daha sakin ve rahat hissedilebilecek, daha çok boş alan olacak şekilde tasarlamayı seviyorum. Doğal taş malzemeler benim imzam diyebilirim. Tasarladığım mekanlarda mutlaka yer vermeye çalışıyorum. Bence doğanın enerjisini hissetmek çok önemli. Taş dekoratif objeler, mermer masalar, traverten sehpalar, doğal taş malzemeler kullanılan çeşitli mobilyalar..
Bugüne dek çalıştığın senin için unutulmaz projen hangisi? Neden?
Çok kalıplara sığmaya teşvik edilmediğim projeler diyebilirim aslında. Bodrumda bir taş ev tasarımı yapmıştım. Doğayla iç içe harika bir taş evdi ve mekanın birçok alanında doğal malzeme kullanılmıştı, mobilyaları dekoratif ürünleri perdeleri, bölücüleri vs buna uygun renkler ve formlar seçip istediğim sadeliği vurgulayabildiğim bir proje olduğu için sanırım en sevdiğim bu soruda ilk aklıma gelen proje bu oldu. Fakat İstanbul’da da bir güzellik salonu projesi vardı, bu projede sade bir tasarımdan ziyade pembe gibi canlı ve dikkat çeken renkler, farklı alanların bir arada kullanılması ve bol bol standarttan uzak düşüncelerle çalıştığım; mesela orta sehpaya bekleyen müşteriler için pamuk şekerler koyabildiğim bir proje vardı. Bu projeyi de sanırım özgürlüğü için sevebilirim. Bu şekilde farklılıkları kabul edebilen projeler beni çalışmanın daha içinde hissettiriyor.
Müşteri ihtiyaçlarına özel çözümler üretiyorsunuz, nasıl bir ekibiniz var, bu ekip nasıl kuruluyor?
Bu alanda atölyeyle ortak çalışıyoruz. Özel projelerde, üretimlerde tasarım ve çizim sürecini yaptıktan sonra atölyelere gönderiyorum ve en uygun şekilde, en dayanıklı ve kaliteli bir kullanım sunacak şekilde üretiliyor. İlgili projeye bağlı değişen ekiplerim var, örneğin mermer tasarımlar için farklı mermer atölyeleriyle veya mobilya için farklı atölyelerle çalışıyorum tabii ki. Mekan projelerinde ise uygun farklı bir ekiple çalışıyoruz. Bu ekipler çoğu zaman değişmez çünkü birbirimize güvenmek ve işlerin işleyişindeki sorunları en aza indirmek her iki taraf için önemlidir. Ekip kurulum süreci projede belirli hatlar oluştuktan sonra şekilleniyor aslında. Nasıl bir hizmete ihtiyacı var bu projenin, hangi tip ürünlerle oluşturulmuş örneğin ahşap mı çalışılmış ona göre bir ekiple çalışırsınız. Birçok atölye sürekli çalıştığınız atölyeler oluyor fakat bazen yeni iş birlikteliklerine, iki taraf için de şans verdiğimiz zamanlar da oluyor tabii.
Aslında tam da bu sorunun devamında Beesdesigner’ın yeni projesinden de biraz bahsedebiliriz. Neler yapmayı planlıyoruz, nasıl çözüm önerileri sunacağız okuyucularımıza biraz bilgi verelim mi ne dersin? :)
Beesdesigner’ın yeni projesinde aslında daha opsiyonel tasarımları daha kısa sürede ve daha çeşitli şekilde sunabilmek amacı içindeyiz. Belirleyeceğimiz alanlar için metrekare kapsamında sabit fiyatlar,sabit maddeler gibi belirli bir şema çerçevesinde hizmet sunmuş olacağız. Bu da olacak proje kapsamında iki taraf için de daha belirli ve tabii güvenli bir yolculuk yaratıyor. Sabit maddeler derken de şunu kastediyorum, örneğin 3 revize hakkı gibi bu süreçte iki tarafı da netleyen bir maddemiz var ya da proje sürecindeki iletişim konusunda sürekli ulaşılabilir olmak. Bir veranda veya kış bahçesi tasarımı yapıyoruz diyelim ilgili proje teslimi 2 hafta içerisinde yapılacak gibi, belirleyici maddelerimiz oluyor olacak. Proje kapsamında iki iç mimar olduğumuz için daha çeşitli tasarımlar da ortaya çıkacaktır bu da farklı bir tat getirecek diyebiliriz.
Çözüm öneri için az önce belirttiğim gibi iki farklı iç mimardan çeşitli çözümler sunabiliyor olacağımız için süreci daha verimli ve daha hızlı geçiriyor olacağız.. Çözüm sürecinin hızlanması da yine pozitif kısımlarından.
Yeni binalarda metrekareler çok küçüldü bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Mimari ve tasarım alanında düşünürsem bu durumu, küçülen metrekarelere göre yeni tasarımlar oluşturma sürecini geliştirmiş bir durum oldu. Bu da yeni fikirler demek o yüzden geliştiğimiz bir durum. Yani yeni çözümler üretmemiz gerekiyor, yeni etkiler yaratmamız gerekiyor; mesela kompakt mobilyalar geliştirildi bu alanda. Birçok ihtiyacı çok az bir metrekarede karşılayabiliyoruz böylelikle. Örneğin klasik ranza yataklar yerine üst kısımda yatak, alt kısımda dolap veya çalışma masası, yatak alanına çıkan merdiven rıht yüksekliklerinin olduğu alanda kitaplık olarak kullanabildiğimiz birçok kompakt mobilya tasarlandı. Harici mekan tasarımı oluşturmak adına daha açık renkler kullandığımız bir proje oluyor küçük alanlar, bu da yeni tasarımlara olanak sağlıyor diyebilirim.
Küçük mekanları büyük hale getirmek, konforlu hale getirmek için ne gibi çözümler üretiyorsunuz?
Az önce bahsettiğim gibi küçük mekanlarda boyut algısını yaratmak çok önemli, yani şunu demek istiyorum renkleri kullanarak, ışığı kullanarak alanı olduğundan daha büyük, daha geniş göstermek mümkün. Mesela açık renkli duvarlar kullanıyorum ben. Mobilya formları kısmında da mesela bir dolap daha uzun ama daha dar ölçülerde olmalı, çünkü mekanda yükseklik etkisi yaratacaktır ve mekanı daha yüksek gösterecektir. Bu dolabın açık renk olması da görünürlüğünü ve algısını azaltıp duvarlarla bütünleştirecektir bu mobilyayı. Yeterince eşya bakışı, bu durumda bence çok önemli. Dağınıklıktan uzak net bir algı oluşturmak yararlı olacaktır. Örneğin depolama alanı dolaplar az önce bahsettiğim gibi tasarlandığını düşünelim hem birçok eşyayı görünürden kaldıracaktır hem de mekanda yükseklik algısı yaratacaktır. Bu konuyla ilgili pek çok detay mevcut, bu örnekler böyle alanları tasarlarken seçtiğim yollardan bazıları.
İç mimar kimliğinin yanı sıra Beessoft adı altında tekstil tasarımlarında var. Peki bu alanda yeni projelerin var mı?
Beessoft aslında çok sade, yalın tasarımları barındırıyor. Mimarlık alanında vurgulamak istediğim sadelik bu alana da yansıdı diyebiliriz. Renklerle ve formlarıyla da basit daha net ürünler ürettik.. Bu benim için yeni bir alan, bu alanın doğumu tamamen yeni şeyler tasarlamak ve üretmek güdüsü içine olmamdan kaynaklanıyor. Enerjimizi yansıtan önemli bir alan ve tıpkı mekanlarda olduğu gibi buraya da dokunmak beni mutlu ediyor.
Yeni tasarımlar var bu süreçte. Yeni modeller çiziyorum. Bu ürünlerin aslında değeri el yapımı da olması yani bazı şeylerin gerçekten ölmemesi gerekiyor diye düşünüyorum. :)
Peki iş hayatını şu an nasıl değerlendiriyorsun?
Yani bildiğin gibi birçok alanda çalışıyorum aslında, ama hepsinin ortak noktası tasarım kimliği. Yeni bir şeyler yapıyor olmak, bir şeylerin kopyasını sürdürmüyor olmak, bir şeylerin var oluşuna katkı sağlamak benim için çok kıymetli. Yani bunu yapabildiğim, bu enerjide olabildiğim her alanda güzel şeyler yapabileceğime inanıyorum. Bu dövme tasarımı olabilir bu ürün tasarımı olabilir, bu mekan tasarımı olabilir, bir konuya değişik bakış açıları katmak olabilir, farklı bir projede yeni fotoğraflar olabilir modellik bazında, ya da yeni konularda blog yazılarım olabilir. Bu çeşitlilik de beni ileriye taşıyan bir oluşum. Süreç çok üretken ve çeşitli alanlarda var olmakla ilerliyor yani ve bu benim için iş anlamında keyifli bir yerde olmak demek.
Son olarak Beesdesigner ürünlerinin satışı nerede? Bu konuda ne gibi yenilikler mevcut veya düşünüyorsun?
Beesdesigner ürünleri ZİA ONLINE’ın Kasım sayısında tanıttığım gibi doğal taşlar üzerinden gelişen bir süreç. Bu satışlar şimdilik internet üzerinden sağlanıyor. Trendyol, Hipicon gibi markalarda yer alıyorum, harici yeni oluşacak bazı markaların kendi içerisinde de iş birliği dahilinde bulunacağım ilerleyen zamanlarda. Bu markaları da ZİA ONLINE’da tanıtmış olacağım uygun olduğunda :)
Site içerisinden satış süreci ve yurtdışı anlaşmalı bazı oluşumlarımız mevcut.
Daha büyük ürünler örneğin dekoratif ürünlerden ziyade mobilya kısmında nakliye süreci işliyor uygun konumlara.
Haricinde instagram üzerinden belirli sitelerle anlaşmalarımız mevcut. Ve özel iletişim adı altında şirket üzerinden direk satışlarımız olabiliyor.
Trendyol:
Hipicon:
Comentários