Mevsim Geçişinde Beslenme
- Uzman Diyetisyen Merve Güldalı
- 22 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
Mevsim geçişi sürecinde oluşan sıcaklık farklılıkları, nem, güneş ışınlarının etkisindeki değişiklikler, hormonal süreçler, tüketilen besin öğelerinin farklılaşması, çevresel faktörlerin değişimi gibi birçok faktör bağışıklık sistemini de etkileyerek sağlık üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak etki edebilmektedir.
Yaz aylarının geride kalıp havaların her geçen gün soğumasıyla birlikte birçok hastalık da pusuda beklemektedir. Özellikle grip, öksürük, bronşit, soğuk algınlıkları gibi kış hastalıklarına yakalanma riski artış göstermektedir. Bu nedenle her zaman olduğu gibi sağlığımızı korumak adına yeterli ve dengeli beslenmek oldukça önemlidir.
Günlerin kısalmaya başlaması ve havaların erkenden kararmasıyla birlikte öğün saatlerimizin de buna göre ayarlanması mide ve bağırsak sağlığımızın korunması açısından önemlidir. Ufak porsiyonları içeren sık aralıklarla beslenme kişiye göre planlanabilir. Ayrıca düzensiz öğünler ve uzun süreli açlıklar, kan şekerini dengesizliğine sebep olarak yorgunluk ve halsizliğin daha da kötü hale gelmesine sebep olabileceğinden kişinin beslenme düzenine göre sağlıklı içeriğe sahip ana ve ara öğünleri içeren beslenme programı düzenlenmelidir.
Burada önemli olan yazda kışa geçerken hem vücudun değişen sıcaklığa adapte etmek hem de sıcakla birlikte değişebilen beslenme alışkanlığını bedenimiz adına sağlıklı hale getirmek için vücudumuzun günlük ihtiyacı olan enerji ve besin öğelerinin karşılandığından emin olarak beslenmeye dikkat edilmelidir. Bu nedenle beslenmede belirli değişikliklerin yapılması sağlıklı beslenmenin sürdürülebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. İşte beslenmenizde dikkat edilmesi gereken önemli kurallar...
Özellikle besin çeşitliliği bu dönemde önem taşımaktadır. Farklı besin gruplarını ve antioksidan kapasitesi yüksek renklibesinleri aynı tabakta tüketip besinlerin etkileşiminden faydalanın.
• Günlük beslenmede kırmızı et, tavuk, balık ve bol miktarda omega-3 yağ asidi içeren yağlı tohumlar (ceviz,fındık,badem,fıstık)mutlaka bulunmalıdır.Ayrıcahaftada 2 defa somon,ton,uskumru,sardalye gibi omega-3 bakımından zengin balıklar tüketilmelidir.
• Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmeyi ihmal etmeyerek akdeniz tarzı beslenin. Bitkisel gıdalar, tahıl grubu, baklagiller, yağlı tohumlar, meyve ve sebzeler vetüketimine dayanan temel yağın zeytinyağı olduğu kırmızı et ve diğer et ürünlerinin nispeten sınırlı tüketimini dengelemeyi amaçlayan, orta düzeyde balık, deniz ürünleri ve süt ürünleri tüketiminin olduğu en geçerli beslenme modelidir.
• Yoğurt, kefir gibi hem probiyotik içeren hem de kalsiyumdan zengin yoğurt ve kefiri ara ve ana öğünlerinize ekleyerek bağışıklık sisteminin iyi çalışması, bakterilerden korunma, besinlerin sindirimi ve emilimini destekleyen probiyotik besinleri tüketin.
• Bağışıklığı desteklemek ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını desteklemek adına mevsimine uygun olarak seçerek sebze ve meyveleri günde en az 5 porsiyon olacak şekilde tüketmeye özen gösterin.
• Sindirim sistemini rahatlatmak için kuru baklagiller, tam tahıl ürünleri, sebze ve taze/kuru meyvelerin zengin lif içeriğinden faydalanın.
• Kış aylarında yaz aylarına göre susama ihtiyacı daha az olduğu için su tüketimi yetersiz kalabiliyor ancak unutulmamalıdır ki bedenimizin suya her zaman ihtiyacı var. Su tüketimi vücuttaki toksinlerin atılması, vücut fonksiyonlarının yerine getirebilmesi, metabolizma dengesinin sağlanması ve daha birçok metabolik sürecin gerçekleşmesinde önemli rolleri vardır. Su tüketiminin kilo başına 30 ml olacak şekilde günlük yaklaşık 2-2,5 litre olması sağlık açısından oldukça önemlidir. Günlük hedefiniz olan su tüketiminizi sağlamak adına üzerinde cam şişelerde takip ederek total su tüketiminizi kontrol edebilirsiniz. Ayrıca egzersiz yaptığınız günlerde daha fazla su tüketmeniz gerektiği unutmamalıdır.
• Öğün saatlerini düzenleyerek ara öğün yapın. sağlıklı ve tok tutacak çiğ kuruyemişler veya yoğurt ile meyve gibi pratik ve doyurucu ara öğünler gün içerisinde enerji düşüklüğü yaşamanızı engelleyecektir.
• Yüksek miktarda yağ, krema, tuz içeren besinler ve paketli ürünlerden olabildiğince uzak durarak sağlıklı alternatiflerden yana tercihinizi yapın.
• İçinizi ısıtacak şeker içeren sıcak çikolata, şekerli bitki çayları, sahlep gibi içecekler yerine şeker içermeyen bitki çaylarını (ıhlamur gibi) tercih edin.
• Yemeklerinizi hazırlarken kızartma kavurma gibi sağlıksız pişirme yöntemlerinden uzak durarak ızgara, buğulama, haşlama gibi pişirme yöntemlerini tercih edin.
Bedeninizi dinleyerek ihtiyaçlarınıza kulak verin. Sağlığınızın korumaya özen göstererek size en uygun olan sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı ile birlikteyeterli uyku ve düzenli egzersizi yaşam tarzı haline getirerek bu süreçte sürdürülebilir bir yaşam tarzı değişikliği sağlayın.
Yazımızı okudunuz, bir de bizi dinlemek isterseniz;
Diyabet Diyetisyeni
Uzm. Dyt. Merve GÜLDALI SERİN @merveguldaliserin @uzmdytmerveguldali
Comments